Çekirge

Çekirge (Caelifera) Nedir?

Çekirge nedir, ekinlere nasıl zarar verir, nerede nasıl kaç yıl yaşar, çekirge özellikleri ve zararları, çekirge istilasına karşı ilaçlaması nasıl yapılır?

Çekirge

Çekirge, yüzyıllardır varlığını sürdüren, Kur'an-ı Kerim'de kendisinden bahsedilen düz kanatlılar takımından Caelifera alt takımının sıçrayıcı özelliğine sahip böcek türüdür. Ömürleri ortalama 4 ay olan çekirgelerin, boyları genellikle 4-5cm. civarında olsa da, ülkemizin bazı bölgelerinde etçil türlerinde 20-25cm. olanları da görülmüştür. Üç çift ayağı bulunan ve uzun olan arka bacaklarına dayanarak çok uzağa (2-3 metre) sıçrayabilen çekirgeler, sıcak bölgeleri severler ve sürüler halinde yaşarlar. Birçok kültür bitkisini yemek suretiyle büyük maddi zararlara neden olan çekirgelerin ülkemizde ona (10) yakın türü zararlı olmaktadır.

Ülkemizde, en yaygın bulunan türleri yeşil çekirge, kara çekirge, fas çekirgesi, madrap çekirgesi ve italyan çekirgesidir. Yeşil çekirge türleri ve italyan çekirgesi ülkemizde bütün bölgelerde yaygın olarak bulunmakta olup, fas çekirgesi ege, marmara ve karadeniz bölgelerinde, güdük çekirgesi ege bölgesinde, çizgili çekirge ve madrap çekirgesi güneydoğu anadolu bölgesinde daha yaygındır. Çekirgeler haşere dünyasında büyük bir millettir. Kıtaları aşabilecek kadar uzun mesafe uçabilirler ve sürüdeki çekirge sayısı yaklaşık 12.5 trilyona kadar çıkabilir.

Çekirge'nin Yaşamı Ve Beslenmesi

Çekirgeler geçmiş zamanda Yüce Allah'ın haddi aşan kullarına bela ve musibet olarak gönderdiği haşerelerden biri olarak bilinirler.Kur'an-ı Kerim'de Firavun'a karşı çekirgeden bir ordu gönderildiği bahsedilir.Çekirgelerin hayatsal faaliyetlerine baktığımızda sürüler oluşturarak göç etmeleri ve geçtikleri ekin arazilerini kurutmaları, eski zamanlardan beri insanların dikkatini çekmiştir.Saatte 16 km. hızla uçabilen çekirgeler bir uçuşla havada 12 saat kalabilirler.Sürüler oluşturarak kıtalar arası hareket edebilen bu çekirgeler geçtikleri yerlerde yeşil adına ne varsa yer ve mahsulleri yok ederler.Çekirgelerin birleşmesi sonucunda 3-5 kilometre genişliğinde ve 200-600 metre uzunluğunda bir sürüye dönüşürler.Bu yerlere tam anlamıyla bir ekonomik yıkım ve açlık getirirler.Çekirge sürülerinin ekinlere verdikleri bu zarardan dolayı yapılan hesaplamalara göre; bir günde yaklaşık 80.000 ton besin tükettikleri ve bunun 40 tonunun bir aileyi bir yıl boyunca doyurmaya yetecek kadar bir miktar olduğu sonucuna varmışlardır.Kışı, yumurta döneminde geçirirler ve çekirgelerin yumurta bıraktıkları alanlara "Garsiyat alanları" adı verilir.

Çekirgeler yumurtalarını su tutmayan meyilli arazilere, çayır diplerine, tarla kenarındaki işlenmemiş sert topraklara, meyilli ve yumuşak topraklara çeltik tavaları veya tarla kenarındaki toprak setlere bırakırlar.Yumurtadan çıkan yavrular önce çevredeki çayır otları ile beslenir, daha sonra da kültüre alınmış alanlara geçerler.Çekirgeler 5 gömlek değiştirerek ergin olurlar.Her yavru dönemi yaklaşık 5-7 gün kadar devam eder.Yavrular yaklaşık 5-6 hafta içinde ergin hale gelirler ve senede 1 döl verirler.Bu dönemleri geçirerek ergin olan bireyler çiftleşir ve dişiler tekrar yumurta bırakırlar.Bu yumurtalar toprakta 9-10 ay kadar kalır ve ertesi yılın ilkbaharında açılır.

Çekirgeler çayır ve meralar, tarla bitkileri ve yem bitkileri, çeltik, hububat, ayçiçeği, pamuk, bağ, meyve fidanları, sebzeler, pancar, pamuk ve tütün fideleriyle beslenirler.Bitkileri yemek ve saplarını kesmek suretiyle zarar verirler.Bir çok kültür bitkisi üzerinde beslenmekte olup özellikle genç bitkiler üzerinde daha büyük zarar vermektedirler.Yeşil çekirgeler çayır ve otlaklarda, bağ ve meyve fidanlarında, kara çekirgeler ise; yeni gelişen tohumların kök ve sapında, bağlarda omcaların körpe filizlerinde, sebzelerde, pancar, pamuk ve tütün fidelerinde beslenir ve zarar verirler.Fas ve italyan çekirgeleri daha çok çayır ve meralarda, tarla ve yem bitkilerinde beslenirler ve yoğunlukları yüksek olduğu zamanlarda zarar oranları da artmaktadır.

Epidemi yaptığı yılda ve bulundukları yerlerde %100'e varan oranlarda zarara neden olabilmektedirler.Bunun yanında, bazı çekirgeler virüs taşırlar ve temiz bitkilere bunları bulaştırırlar.Kondukları alanları birkaç dakika içerisinde çöle çevirebilirler.Aradıkları yiyecekleri bulamazlarsa yünlü elbiselere, pamuklara, korkuluklara, ahşap evlerin çatlak bölümlerine saldırırlar.Yiyecek cinsinden ne varsa, birkaç dakika içinde hemen hepsini kemirir, silip süpürürler.Güdük çekirgeler tahılları, çayır, mera ve yem bitkilerinin saplarını keserek bu bitkileri yerler ve beslenirler.Kara çekirgeler tütün, pamuk, şeker pancarı, tahıl ve buldukları bazı sebzeleri de yerler.Kılıçlı çekirge bağ ve meyve ağaçları, tarla bitkileri, çayır ve mera bitkilerinin yeşil kısımlarını yerler.Madrap çekirgesi başta çeltik olmak üzere; tahıl, ayçiçeği, pamuk ve bağlardaki bitkiler ile beslenir.

Çekirge'nin Zararları

Çekirgeler bulundukları yerlerde doğaları gereği kısa süreli de olsa, kaos oluştururlar ve istilacı konumunda olurlar.Etçil çekirgelerin bulundukları yerlerde diğer haşerelerin ve böceklerin yaşama şansı yok denecek kadar azdır.Aynı zamanda kalabalık bir sürü oluşturduklarında düşmanlarını da kendilerine çekerler.Çekirgelerin başta insanlar olmak üzere; çok sayıda doğal düşmanı bulunmaktadır.Sığırcık, alaca sığırcık, leylek, karga, serçe gibi kuşlar çekirgenin yavru ve erginlerini yiyen önemli doğal düşmanlarıdır.

Yumurtadan çıkan küçük çekirgeler, hemen hemen ne bulurlarsa, kemirip yemeye başlarlar ve önlerindeki bitkiler tükendikçe ilk buldukları bitkilere saldırırlar.Böylece, hızla ilerlemeye koyulurlar.Öyle ki; bunların milyarlarcası, koskoca bir ülkenin bütün ürününü pek kısa bir süre içinde büsbütün yok edebilirler.Yavruların kanatları çıkınca, tıpkı arıların oğul vermesi gibi, kitle halinde değişik yönlere doğru uçmaya başlarlar.Milyarlarca çekirgeden meydana gelen bu sürüler, kondukları yerlerde işe yarar hiçbir şey bırakmazlar.

Çekirge'nin Zararları

Çok yıllık bitkilerin yeni sürgün ve filizlerini, yaprak ve çiçeklerini, dane ve meyvelerini yemek suretiyle ekonomik düzeyde zarar verirler.Çekirge yoğunluğu arttıkça zarar oranları da artmaktadır. Genç bitkilerde zararları daha fazla olmaktadır.Yiyecek cinsinden ne varsa, birkaç dakika içinde hemen hepsini kemirir, silip süpürürler.Tarım alanları başlıca ilk hedefleridir.Çok geçmeden de, kitleler halinde ölmeye başlarlar, öyle ki; bu çekirge ölüleri çok geniş alanları kaplar.Sıcağın etkisiyle de, hızla bu ölüler bozulur ve çok pis bir koku yayarlar.Dirileri zarar verdiği gibi ölüleri de sağlık açısından zarar teşkil etmektedir.

Çekirge İle Mücadele Yöntemleri

Çekirgeler ile çeşitli mücadele yöntemleri sürekli geliştirilmekte ve geçmişten günümüze kadar kullanılmış teknikler hala devam etmektedir.Biyolojik mücadele de çekirgeler, doğada bulunan predatör (avcı) böcekler ve parazitler sayesinde baskı altında tutulabilmektedirler.Ancak bu doğal düşmanların laboratuvarda üretilerek biyolojik mücadelede kullanılması çalışmaları istenilen yeterli düzeyde değildir.Çekirge ile mücadele hızlı üremeleri ve çoğalmaları açısından yavru ve ergin mücadelesi şeklinde yapılır.Yavru mücadelesi önemli olup; eğer birkaç dekarlık alanda yapılması gereken mücadele zamanında yapılmazsa yüzlerce dekar alanda mücadele yapmak daha da zor hale gelecektir.Çekirgeler yavru dönemlerinde toplu halde ve daha az hareketlidirler.Ergin mücadelesi sürveyi için, yapılan mücadele çalışmalarında 1 M2'de 8 veya daha fazla birey varsa kimyasal mücadele yapılır.Yumurta açılımı, iklim koşulları ile ilgili olarak duraklıyor ve tekrar başlıyorsa, arazide gözlem ve kontrollere devam edilmeli, gerekirse bu alanlar tekrar ilaçlanmalıdır.

Çekirge ilaçlamalarında Cypermethrin ve Malathion isimli etkin maddeler kullanılmaktadır.İlaçlamada kullanılacak aletin ayarları yapılmalı, öncelikle atomizör ile uygulama yapılmasına önem verilmeli, atılacak ilacın dekara dozu önerildiği şekilde ayarlanmalıdır.Yavru mücadelesine önem verilmeli, çekirgeler ergin olmadan mücadelesi tamamlanmaya çalışılmalıdır.Yavru mücadelesi günün her saatinde yapılabilir.Ancak çekirgeler ergin olmuşlar ise; ilaçlamanın sabah erken ve akşamın geç saatlerde yapılması yerinde bir uygulama olacaktır.Diğer bir eş zamanlı mücadele yöntemi ise; çekirgelerin düşmanlarına her türlü desteği vermektir.Çekirgelerin çok sayıda doğal düşmanı bulunmaktadır.Sığırcık, alaca sığırcık, leylek, karga, serçe ve benzeri kuşlar, çekirgenin yavru ve erginlerini yiyen önemli doğal düşmanları olup kuşların korunması, çoğalması ve desteklenmesi için tedbirler alınmalıdır.Bitki Koruma Ürünleri’nin gereksiz ve aşırı kullanımından kaçınılmalıdır.Çekirgelerin problem olduğu yerlerde, kuşlara yan etkisi az olan bitki koruma ürünleri kullanılmalıdır.

Çekirgeler ile mücadele için genellikle ilaçlama yöntemi tercih edilmektedir.İlaçlama yöntemiyle çekirgelerden kurtulmak için, alanın büyüklüğüne, alandaki gıdaların ve insanların çıkarılmayacak durumda olmalarına bakılır ve işlem, püskürtme veya buharlama şeklinde yapılır.Çekirge ile mücadele için en etkili ilaçlar sıvı ilaçlama uygulamalarında kullanılır.Basit metotlar sonrasında kolayca uygulanan bu işlemler ardından daha sağlıklı huzurlu ortamlar oluşturulur.Çekirge yavrularının yumurtadan çıkması iklim koşullarına, mevsimlere ve yağmurlara bağlıdır.Bu yumurtalar herhangi bir miktarda sıcak bir yağmur yağmadıkça dışarı çıkmayan çekirge türleri vardır.Bu türlerin sahip oldukları örtüler, ancak yağmur suyu yardımıyla çatlatılabilir ve dışarı çıkmaları sağlanır.Bazı türlerde dişiler de yağmur yağdıktan sonra yumurtalarını bırakırlar.Yumurtalarını kuru toprağa bırakanlar da vardır; ancak bu yumurtalar yağmur yağana kadar çatlamazlar.Çekirgeler bu dönemlerde toplu hâlde ve yavaş hareket eder.Yumurta açılımı, iklim koşulları ile ilgili olarak duraklıyor ve tekrar başlıyorsa arazide gözlem ve kontrollere devam edilmelidir.Gerek görülürse bu alanlarda tekrar ilaçlama yapılmalıdır.

Çekirge İlaçlaması Nasıl Yapılır?

Akdeniz Hijyen; insanlara ve ekili azarilere zarar veren çekirgeye ve çekirge istilasına karşı, Antalya Alanya'da %100 garantili ilaçlama yöntemleri ile profesyonel hizmet vetmektedir.Çekirge ile mücadele de, uzman ekibiyle sorunun kaynağını ve en doğru yöntemi belirleyerek harekete geçer, 15 gün ile 1 ay arasında mükemmel sonuç almanızı sağlar.Ayrıca ilaçlamanın yanı sıra aynı sorunla tekrar karşılaşmamanız için de, uygulama sonrası gerekli bilgileri sizinle paylaşır.

Akdeniz Hijyen; insan sağlığına, hedef dışı canlılara ve çevreye zarar vermeyen, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı, halk sağlığı alanında da haşerelere karşı ilaçlama usul ve esasları hakkında yönetmelik ve ilgili belediyenin vermiş olduğu ruhsatlara uygun bir şekilde biyosidal ürünleri kullanır.