Arı

Arı Nedir?

Arı nedir, yaşamı ve beslenme döngüsü nasıl olur, tehlikeli türleri zararları ve insan üzerindeki etkileri nelerdir, arı ilaçlaması ve mücadelesi nasıl yapılır?

Arı

Arı; zar kanatlılar takımına ait Apoidea familyasını oluşturan sosyal ve koloni halinde yaşayan, insan gibi hem yararlı hem de zararlı olabilen böcek türüdür. Arı türlerinin bilinen 123 türü olmasına rağmen dünya üzerinde 16.000 türü olduğu tahmin edilmektedir. Yüzyıllardır varlığını sürdüren bu canlıların bazı türlerinin sadece faydası olup, çevreye ve diğer canlılara herhangi bir zararı bulunmazken, bazı türlerinin de zararları bulunsa da; genel olarak bakıldığında elbetteki faydaları zararlarından çok daha fazladır.

Arılar genel olarak; insan ve doğanın dengesi açısından çok faydalı canlılardır. Bal arıları insanların sağlığına çok faydalı bal ve propolis ürettikleri için, dünyada koruma altına alınmış olup bal ve propolis üretiminde kullanılırlar. Yaban arıları, insan ve hayvanlara toplu halde saldırma potansiyeline ve gücüne sahip oldukları için ölümcül zararları olabilir. Avrupa eşek arısı (vespa crabro), ülkemizde yaygın görülür ve sarıca adıyla da bilinir.Sarıca sokması çok ağrı verir ve zehiri, insanda ağır alerji tepkilerine yol açabilir. Arı türleri ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Arıların Yaşamları Ve Beslenmeleri

Genel olarak arı türleri; zehirli iğneleri ve şifalı ballarıyla bilinirler.Yaşam süreleri türüne göre değişen arılar ortalama 28-152 gün arası yaşarlar.Bal arılarının (Apis mellifera) ortalama boyları 1.2 cm. arasında olurken, bazı arı türlerinin boyları da 6 cm. civarında olmaktadır.Avrupa eşek arısının gövdesi kızılımsı sarı ve siyah çizgili olup, oldukça iri yapılıdır.Boy uzunlukları arıbeyinde 30 mm. işçi arılarda ise; 23 mm'yi bulabilir.Asya dev eşek arısı (Vespa Mandarinia) ise; ortalama 7.5 cm. kanat genişliğine sahip olup, boyu da 5-5.5 cm. arasında değişmektedir.

Arı kolonilerinin her birinde sadece bir kraliçe (ana arı) bulunur ve diğer dişilere göre daha büyüktür.Kraliçe arının temel görevi ise; yumurtlamaktır.Üreme sadece kraliçe arı vasıtasıyla olur, onun dışında diğer dişi işçi arılar erkeklerle çiftleşemezler.Kraliçe arı yumurtlamanın dışında; koloninin bütünlüğünü ve kovandaki sistemin işleyişini sağlayan önemli maddeler de salgılar.Kaliteli ve genç bir ana arı, kovan içi ve kovan dışı şartlar da elverişli ise; günde 2000 civarında yumurta yumurtlayabilir.

Arıların Yaşamları Ve Beslenmeleri

Bir kovanda işçi arılar, ana arı (kraliçe) ve erkek arılar bulunur.İşçi arılar kovandaki bütün işleri üstlenmişlerdir ve büyüdükleri hücreden çıktıkları andan itibaren gelişimleri ile orantılı olarak kovan içindeki görevleri de değişir.İşçi arılar yaşamları boyunca kovan içindeki her türlü işle ilgilenmiş olurlar.İlk üç günleri kovan temizleyicisi olarak geçer.Kraliçe ve işçi arıların iğnesi bulunurken, bal yapmayan erkek arılar iğnesizdir.Erkek arıların spermiyle döllenen kraliçe arının yumurtalarının gelişmesiyle dişi arılar, işçilerin yumurtalarından da erkek arılar oluşur.Larva halinden itibaren işçi arıların tükürük bezlerince salgılanan arı sütüyle beslenen arı, ana arı haline gelir ve kraliçe olur.Bir bal arısı kolonisi yıllık 15–75 kg. arası polen tüketir.Ayrıca günlük yaşamlarını sürdürmek için 200 gr. civarı su tüketirler.Bir (1) kg. bal üretmek için 8 kg. bal tüketirler.Bal arıları doğal ortamda; ağaçlar üzerinde, ağaç köklerinde, mağara içlerinde ve kaya yarıklarında yuva yaparlar.

Kraliçe olarak da bilinen ana arının hücresine bırakılan döllü bir yumurtanın larva döneminde, işçi arı olacak larvaya göre daha sık ve daha zengin gıda (arı sütü) ile özel beslenmesi sonucunda yumurtadan yetişkinliğe toplam 16 günde ulaşır.Arıların göğüs ve karınlarında bulunan halkalara segment adı verilir ve türlerine bağlı olarak farlı renkte olabilirler.Sarı, kahverengi ve alacalı renklere sahip olanları vardır.Koloni sistemiyle yaşarlar ve bir koloni içindeki her arının kendine göre işi vardır.Kendi aralarında iş bölümümü tabiri yerindeyse on numara beş yıldız yapan bu canlıların bir kısmı yuva yapar, bazıları yiyecek taşır, bazıları petek örer, bazıları su taşır, bir kısmı da savaşçıdır.

Yeryüzünde geniş bir bir dağılım gösteren eşek arıları, kova büyüklüğünde olan yuvalarını ağaç kovuklarında, duvar oyuklarında ender olarak da toprak üstünde kurarlar.Bir eşek arısı kolonisi, 700 işçi arı sayısına erişebilir.Yuvaların içi, çiğnenmiş bitkisel maddelerin tükürükle karışmasından oluşmuş olup, kağıda benzer peteklerle döşelidir.Eşek arıları düşmanlarını ağızlarındaki dişleriyle ısırır.Ancak zorda kaldığı vakit zehirli iğnesini kullanır.Yaban arısı insanlara en çok zarar veren arı türüdür.Bir koloni 25.000 kadar yaban arısı içerebilir.İşçilerin boyutu 12-17 mm. arasında değişir.Yuvalarını genellikle toprak altına yaparlar fakat bazı yaban arısı türleri yuvalarını ağaç dallarına ve evlerin çatı kısımlarına yapmayı tercih ederler.Yaban arısı diğer türlerine oranla büyük yapıdadır.Bal arıları diğer birçok arı türü gibi toplu halde yaşayan canlılardır ve kovanda yaşamın devamlılığını sağlamak için hep birlikte çalışırlar.Bal arısının baş ve göğüs bölümü az çok kıllıdır ve genellikle sarı tonlardaki rengi soydan soya değişir.İki büyük bileşik göz ve üç basit göz başın tepesinde yer alır.Koku alıcı iki duyarlı anten de keskin görme duyusuna yardımcı olur.

Arıların Zararları

Arıların Zararları

Koloni halinde yaşayan ve sayıları çok fazla olan arılar, kendi hayatlarını tehlikede görmedikleri sürece insanı sokmazlar.Yuvaları üzerinde tehlike hissederlerse toplu olarak taarruza geçerek saldırırlar.Özellikle kraliçe arıyı korumak için birlikte hareket ederek ciddi bir güç oluşturabilirler.Arı sokması sonucunda sokulan yer şişer ve kızarır.Şiddetli ağrı oluşturmasının yanında allerjik yapılı kişilerde ve solunum yollarına yakın bölgeyi sokması sonucu, kişide solunum yetmezliği ve daha da kötüsü ölümcül sonuçları olabilir.Türlerine göre ısırıkları veya sokmaları insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açabilir.Özellikle yaban arıları veya eşek arısı türleri insana ciddi zararlar verebilmektedir.Saçak altı gibi alanlarda bulunan arı kolonileri ciddi tehditler oluşturabilir ki çatı işçileri için de, bu durum tam bir kabustur.Arılar kendi aralarında da savaşırlar.Yaban arıları saldırgan talan edici ve yok edici bir arı türüdür.Arı yetiştiriciliği yapılan alanlardaki kolonilere veya kendi halindeki bal arısı kolonilerine saldırırlar.Balları yiyip talan ederler, larvaları öldürürler.Yaban arıları, bir bal arısı kolonisine saldırırlarsa o koloniyi tamamiyle yok edene kadar savaşırlar.Arıların zaman zaman evcil hayvanlara da saldırdığı bilinmektedir.

Arı ısırması sadece ısırılan noktaya verdiği şişkinlik ya da acı ile değerlendirilmemelidir.Bazı insanlarda ve hayvanlarda felce yol açabilecek etkiler gösterebilmektedir.Doğu Asya'da sıkça görülen ve ülkemizdeyse nadir olarak rastlanan dev japon arıları, 5 cm'ye ulaşan boyları ile dünyadaki eşek arılarının en büyük türüdür.İnsanı sokmasıyla iğnesinin vücudundan ayrılmaması sebebiyle bu arılar diğer arılardan farklı olarak ölmezler.Fakat sokma işlemini defalarca yapabilmeleri sayesinde, iğnedeki zehir insanda organ yetmezliği ve kalbin durmasına sebebiyet verebilir.Saatte 25-60 mil arası yol katedebilen dev japon arıları ortalama 1 dakikia içerisinde 40 bal arısını öldürebilecek güce sahiptir.Son yıllarda dev japon arıları sokması sonucu 50 civarında insanın hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.

Arı İle Mücadele

Arı türlerinin genel olarak insan ve çevre üzerinde olumsuz etkileri yok denecek kadar azdır.Ancak; istisnai durumlar da yok değildir.Yaşam alanları içerisinde bir yaban arısı kolonisi varsa; bu yuva düşük ihtimalli de olsa, tehditkar durum arzedebilir.Eğer çevreye korku ve panik havası oluşturacak kadar rahatsızlık veriyorsa ve son çare olarak yuva dağıtılacaksa; geride kalan bal ve peteklerin ortamdan arındırılması gerekir.Temizlenmediği takdirde; petekler çürür ve hem koku yapabilir hem de diğer haşere ve böcekleri bu bölgeye çekebilir.Yuva dağıtma terimi her ne kadar kulağa hoş gelmese de; bu işlemi gerekli eğitim ve koruyucu ekipmana sahip kişilerin yapması gerekir.Aksi takdirde kalabalık arıya sahip bir kovan ya da yuvayı dağıtma girişimi, karşı saldırıyla sonuçlanabilir.

Amerikan yavrulu peteklerde düzensiz yavru görünümü vardır.Kapalı yavrulu hücreler arasına dağılmış düzensiz açık yavru ya da boş hücreler görülür.Dış bükey görünümünde olması gereken kapalı yavru hücreleri, içe çökmüş görünümde olurlar ve üzerlerinde delikler bulunur.Hastalıklı yavru beyazdan sarıya, daha sonra da kahverengine dönüşür.Bir çöple dışa çekildiğinde iplik şeklinde uzar ve tutkal gibi kokar.Bu hastalıkla kesin ve en etkili mücadele yöntemi, hastalıklı kolonilerin tümüyle alandan taşınarak uzaklaştırılmasıdır.Bu işlemi koloniyi yakarak yapmak, hem ahlaki açıdan hem de vicdanen son derece sakıncalı ve yanlış uygulama yöntemidir.Akdeniz Hijyen olarak biz; canlıların yakılarak ve acı çektirilerek yok edilmelerini doğru bulmuyor ve hiçbir koşulda tavsiye etmiyoruz.Bu tür durumlarda; ağ yöntemi ile tül ve benzeri ağları kullanarak yuvanın komple alandan alınıp yaşam alanlarından uzak bir yere taşınması en doğru yöntem olacaktır.Boş kovan ve kovan kapağı pürümüzle iyice yakıldıktan sonra 40 lt. suya 400 gram kostik eklenmesiyle elde edilen sıvı ile yıkandıktan sonra tekrar kullanılabilir.Kullanılan alet ve ekipmanlar da bu sıvı ile yıkanmalıdır.Bu hastalığın ihbar edilmesi kanuni bir zorunluluktur ve hastalıklı kolonilerin yaşam alanlarına nakilleri de yasaktır.

bos

Avrupa yavru peteklerde, kovan açıldığında kokmuş et ya da balık kokusunu andıran koku alınır.Açık yavru döneminde ölmüş larvalar koyu kahverengi veya siyaha yakın renktedir ve larvadaki renk değişimi önemli bir belirtidir.Hastalığın çok şiddetli seyrettiği durumlarda kapalı yavru gözlerinde de görülebilir.Ölmüş larva bir çöple çekildiğinde, amerikan yavru çürüklüğünde görülen ipliksi uzama görülmez ve kolayca petek hücresinden çıkartılabilir.Genellikle amerikan yavru çürüklüğü kapalı yavrularda görülürken, avrupa yavru çürüklüğü açık yavrularda görülür.Şiddetli durumlar hariç bu hastalıkta arıların ve yavru peteklerin imhasına gerek yoktur.Koloninin ana arısının bir süre kovan içerisinde kafeslenerek yumurta atması engellenir ve antibiyotik uygulamaları ile tedavi edilebilir.Ancak antibiyotik kullanımı ile ilgili mutlaka bir uzman görüş ve önerileri alınmalıdır.Antibiyotik verilen kovanın balı uzun bir süre tüketilmemelidir.Arıcılıkta kullanılan ekipmanlar ve hastalıklı kolonilerin boş kovanları, 50 lt. suya 1 kg. soda eriyiği karıştırılarak dezenfekte edilmelidir.

Hangi tür arı olursa olsun öldürerek ya da ilaçlayarak imha etmek en son çare olmalıdır.Akdeniz Hijyen olarak biz; ekolojik denge ve sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam için, her türlü haşereyi öldürmeden yaşam alanlarımızdan uzaklaştırmak için alternatif yöntemleri ilk sırada kullanmaktan yanayız.Eğer evde ya da baska bir yerde arılar etrafta dolanıyorsa metal bir kap içerisinde kahve ile şeker karıştırıp kavurulmalı, bu işlem sonrası dumandan ve kokudan dolayı rahatsız olan arılar oradan uzaklaştırılması sağlanabilir.Çiçek ve saksılardan dolayı gelen arılar için de salatalık kabuğu kullanılabilir.Salatalık kabuğu saksılara zarar vermez ama arıları uzak tutar.Arı sokmalarında ilk müdahale de çok önemlidir.Arı ısırıklarında; ısırdığı yer acır, kızarır ve şişer.

Arı sokması durumunda ise; öncelikle arının iğnesini hemen çıkarmak gerekir.Ardından yara hemen su ve sabunla yıkanır ve buz uygulamasına geçilir.Buz uygulamasıyla arı ısırması veya sokmasından dolayı ortaya çıkacak olan alerjiler en aza indirilir.Yara yerine karbonatlı su da sürülebilir ve ağrı şiddetli durumsaysa; ağrı kesici de kullanilabilir.Bunun yanında arı sokmasından dolayı olusan ağrı ve şişliği engellemek için, incir yaprağını koparıp kopan yerden çıkan sütü, arının soktuğu yere sürülürse yara çok kısa sürede iyileşecektir.Arı sokmasına karşı bu çözüm yolları uygulanırken, arı sokmasının verdiği rahatsızlık da kişiden kişiye değişebilir.Kızarıklık, şişlik, bulantı, kusma, baş dönmesi gibi rahatsızlıklar görülebilir.Bu tür rahatsızlıklar olduğu zaman ihmal etmeden hemen en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir.Yaban arısı ilaçlamasında kullanılan ilaçların ve ekipmanların da, çevreye ve sağlığa zararı olmayan Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar ve malzemeler olmasına dikkat edilmelidir.

Arı İle Mücadelede Akdeniz Hijyen!

Arı İle Mücadelede Akdeniz Hijyen!

Bal arısı kategorisine giren ve yaklaşık 11 türü bulunan Apis mellifera familyaları ülkemizde de bulunmaktadır.İnsanlara ve doğaya olan faydaları da bilinmektedir.Bu bakımdan bu tür bal arısı kolonilerine firmamız tarafından hiçbir koşulda müdahale edilmez, asla ilaçlanmaz ve yok edilmez.Uzun yıllardır Antalya Alanya'da profesyonel arı ilaçlama hizmeti veren firmamız, Sağlık Bakanlığı onaylı tüm gelişmiş ilaçlama ve yok etme yöntemlerini kullanarak, zararlıların oluşumunu ve gelişimini başarıyla engellemektedir.Personelimizin tümü işinin ehli olup sertifika sahibidir.Bu etkenlerde müşterilerimizin kesin ve net sonuçlar almasında büyük rol oynamaktadır.

Akdeniz Hijyen; mekan ve zaman ayırt etmeksizin profesyonel hizmetle en hızlı biçimde sorunu çözüme kavuşturmak için hareket etmektedir.Arı ilaçlamada kullanılan ekipmanlar ve malzemeler tüm ilgili kurumlarca onay almış, insan sağlığını tehlikeye atacak her türlü etkenden arındırılmış malzemeler ve ekipmanlar kullanılmaktadır.

Pratik çözüm öneri ve uygulamalarıyla tek sefer de tüm zararlı arıların yok edilmesini ve hijyenik ortam oluşmasını sağlayan firmamız; ilaçlama hizmetinin ardından hizmete ilişkin analiz raporu hazırlayarak sizlere sunmaktadır.Karşı karşıya kalmış olduğunuz tüm zararlı arıları anında yok etmek istiyorsanız bizimle iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

  • Günün her saati (7/24) iletişim araçlarımızdan bize ulaşabilir, acil yardım talebinde bulunabilirsiniz.
  • Ücretsiz keşif sistemimiz sayesinde yaşam alanlarınızda olası tehdit unsurları hakkında uzman ekibimiz tarafından bilgi ve destek verilmektedir.
  • Canlı destek operatörlerimiz aracılığıyla arılarla ilgili yaşadığınız sorun ya da problemler hakkında yardım ve destek verilmektedir.
  • Sosyal medya hesaplarımız üzerinden bize ulaşarak her türlü arı sorunlarınız için yardım ve destek verilmektedir.
  • Çağrı merkezimizdeki operatörlerimiz her türlü arı sorununuz, şikayet ve önerileriniz için sizin görüşlerinizi değerlendirmektedir.
  • Web sitemizdeki talep formlarını kullanarak, her türlü arı sorununuz, bireysel ve kurumsal yardım için destek alabilirsiniz.